Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu ve eşi Sayın Ayşe Güzeloğlu, 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferinin 103. yılı kapsamında 8. Anajet Üs Komutanlığında düzenlenen etkinliğe katıldı.

Düzenlenen etkinliğe Vali Güzeloğlu ve eşi Sayın Ayşe Güzeloğlu’nun yanı sıra 7. Kolordu Komutanı Tümgeneral Sinan Yayla ve eşi Melike Yayla, Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla ve eşi Lütfiye Atilla, Bölge Jandarma Komutanı Tümgeneral Halis Zafer Koç ve eşi Nesrin Koç, İlimiz protokol üyeleri ile eşleri ve 8 Anajet Üs personeli ve aileleri katıldı.

Program Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Daha sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Hava Kuvvetleri Komutanı Hasan Orgeneral Küçükakyüz’ün 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferinin 103 yıldönümü ile ilgili mesajları okundu. Ardından Hava Üssünde görevli Teğmen Sadık Akgün günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Dicle Üniversitesi halk oyunları ekibi tarafından düzenlenen gösterinin ardından tiyatro oyunu ile etkinlik devam etti.

Gösterilerinin ardından Vali Güzeloğlu programdakilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Garnizon Komutanım, Jandarma Bölge Komutanım, Hava Üst Komutanım, Zırhlı Tugay Komutanımız, İl Emniyet Müdürümüz, Hava Üs Komutanlığımızın seçkin personelleri, aileleri, hanımefendiler, beyefendiler, sevgili çocuklar ve gençler Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününde, Hava Üs Komutanlığı düzenlemiş olduğu böylesi anlamı bir buluşma da sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duydum.

Diyarbakır'dan uğurladığımız jandarmasından polisine, güvenlik korucusuna kadar kahramanlar 103 yıl önceki ruh ve imanla cepheye gidiyor.

Özellikle Şehitler Günü anlamında bu toprakları bizlere vatan eyleyen, sahip olduğumuz bütün değerleri, özgürlüğümüzü, bayrağımızı, ezanımızı, nefes aldığımız havamızı bizlere canlarıyla armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun makamları cennet olsun. Türk ve dünya tarihinin bir dönüm noktasıdır Çanakkale, bir devrin battığı ama bir büyük umudun yeşerdiği, merhum Mehmet Akif'in dediği gibi ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşayacak bu büyük milletin hiçbir zaman esaret altına alınamayacağını dünyaya ilanıdır Çanakkale. Maddi olarak üstünlüklerini ve bu anlamda beklentilerini öteye taşıyanların imanıyla, inancıyla, biraz önce burada değerli arkadaşlarımızın büyük bir özveriyle sergilediği gibi bitti denilen bir anda, biz bitti demeden ve biz hiçbir şey açısından tamam demeden bitmez denilen bir yüce ahlakın temsilcisi olarak, bu milletin tıpkı bugün ortaya koyduğu irade gibi destansı bir mücadelenin adıdır Çanakkale. 15’lerin, kınalıların, okumuşların, büyüklerin, küçüklerin kısacası bir büyük milletin topyekûn duruşudur Çanakkale ve kanlarıyla yazdıkları Çanakkale Geçilmez destanın adıdır Çanakkale muhtaç olduğun kudreti damarlarındaki kanda bulan,   annesinin kendisine verdiği helal sütte, babasının hayır duasında ve en büyük makamı da şehadet noktasında arayan inanmışların destanıdır Çanakkale. Şüphesiz Çanakkale ve bugüne gelen büyük bir mücadele bu milletin birlik ve beraberliği bekası sonsuza kadar hür ve yaşama iradesini gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti bir büyük devlet ve millet olarak yoluna kararlılıkla devam ediyor. Bugün hamdolsun yerli ve milli teknolojisi ile küresel ölçekte tıpkı Çanakkale gibi asimetrik ve bu anlamda baktığımız zaman derinlikli perspektifte bugün sınır ötesinde ve sınır için de teröre ve terörün bütün işbirlikçilerine karşı bir büyük mücadele yürütülüyor. Biraz önce burada ifade edilen ve resmedilen tablodaki gibi annesinin duasını alan nasıl Mehmetler Çanakkale'ye ve cepheye seve seve ve koşa koşa gidiyorsa bu üssümüzden kalkan her uçakta aynı dualarla bu harekâta, bu mücadeleye gidiyor. Diyarbakır'dan uğurladığımız jandarmasından polisine, güvenlik korucusuna kadar kahramanlar 103 yıl önceki ruh ve imanla cepheye gidiyor. Bu ilin ve bu ülkenin her köşesinde şanlı bayrağın altında nöbet tutan ve her türlü tehdide karşı canıyla siper olan kahramanlar da aynı imanda nöbete gidiyor. İşte bu yüzden Çanakkale Geçilmez, Türk yenilmez. İnancımız ve irademiz bunu her dem ve her dönem şüphesiz ki ortaya koyduğumuzu iradeyle gösteriyor.

Çanakkale'den iman noktasındaki duruşumuz aynı olmakla birlikte teknolojik, bilim ve artık yerli ve milli bir altyapıyla duruşumuz artık çok da farklı.

Bir büyük geleceğe doğru gidiyoruz. Devlet ve millet olarak kararlılıkla Terör ve terörün tüm işbirlikçilerine karşı bir mücadele sergiliyoruz. Bakın gün 18 Mart’ın tevafukuyla sınır ötesinde bu kahraman ordunun evlatları mensupları Afrin’e girdi. Aşılmaz, erişilmez ve ele geçirmez denilen hiçbir müstahkem kale bu imanlı mücadelenin karşısında hiçbir şey ifade etmedi. Yıllardır yaktıkları teknolojik olarak altyapılarını sağladıkları maddi ve manevi tüm destek verdiği o terör yuvaları, bu kahraman ordunun Çanakkale'deki Hasan'ın Ahmet'in evlatları ve torunlarının imanı karşısında yerle bir oldu. Çanakkale'den iman noktasındaki duruşumuz aynı olmakla birlikte teknolojik, bilim ve artık yerli ve milli bir altyapıyla duruşumuz artık çok da farklı. Türkiye hiçbir ihaneti cevapsız bırakmayacak kadar bir gücün adı. Küresel ölçekte sadece askeri anlamda değil, bilimsel, ekonomik, kültürel ve hayatın her alanında ki boyutlarda da bu iddiamızı ortaya koyuyoruz. Bugünkü yürüyüşümüzü hiç kimse durduramayacak.  Kararlı yürüyüşümüz bu devleti ve milleti inşallah sonsuza kadar payidar edecek. Bu büyük milleti de yaşayan ve gelecek kuşak olan her ferdini de bahtiyar eyleyecek. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin, bu büyük milleti ve sonsuza kadar payidar eylesin, tüm şehitlerimize hiç onları unutmadığımızı ve manevi ruhaniyetlerinin bizlerle birlikte olduğunu, bu imanla bizlerin de onların yolunda Şehitler Tepesinin taşıyıcısı ve gönüllüsü olduğunu ve olduğumuzu bilmelerini bir kez daha belirterek onların hepsine Rabbimizden rahmet diliyorum” dedi.

Program Vali Güzeloğlu’nun konuşmasının ardından sona erdi.