Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu, İlimize geçici görevle gelerek başarılı bir görev ifa eden Bornova Jandarma Komando Tugay Komutanlığı 2. Jandarma Komando Tabur Komutanlığı askeri personeline teşekkür belgesi takdim etti.
Valilik toplantı salonunda gerçekleşen takdim törenine Vali Güzeloğlu’nun yanı sıra; 7. Kolordu ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Sinan Yayla, 8. Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Kadircan Kottaş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Vali Yardımcısı Tolga Toğan, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Demir, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan katıldı.
Toplantı salonunda askerlere hitaben bir konuşma yapan Vali Güzeloğlu şunları söyledi: ”Değerli Garnizon Komutanım, Başsavcım, Hava Üst Komutanım, İl Emniyet Müdürüm, Jandarma Komutanımız, Vali Yardımcısı arkadaşımız ve Bornova Tugayımızın çok seçkin ve değerli mensupları, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bugün 17 Ekim 2017 tarihinden itibaren devletin birlik bütünlüğü, vatanın parçalanmaz bölünmez bütünlüğü uğruna İzmir'e, Bornova'ya bağlı bir Tugay olmasına rağmen Diyarbakır'da çok başarıyla onurla ve şerefle vatan hizmetini yapan sizlerin, ilimizden ayrılması nedeniyle bu buluşmada sizlerle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu belirterek sözlerime başlıyorum. Gerçekte Yarbayımızın ifade ettiği gibi, hain 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bu ülkenin, bu şerefli üniformayı giyen asker-sivil her bir ferdinin yüreğindeki imanla ortaya konulan mücadele geçmişle kıyaslanmayacak kadar çok büyük bir kahramanlık ve başarı sergilemiş, içte ve dışta bu büyük devletin ve dualı milletin büyük ve kutlu geleceğine dönük bütün engeller hamdolsun bertaraf edilmiştir. Bu kararlılık, devletin milleti ile bütünleşmesi, güçlerini birleştirmesi, her alanda bu kararlılıkla bu vatanın her bir santimetre karesine şehit kanıyla sulanmış aziz bu vatanın her bir köşesine net olarak hissettirilmiştir. Diyarbakır'da şüphesiz ki birliğimizin, beraberliğimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle “Mührü olan bir aziz şehirdir.” Peygamberler, sahabeler, yurdudur. Kültürün, inancın, medeniyetin vazgeçilmez bir merkezi ve adeta insanlık tarihine tanıklık eden çok özel bir beldesidir. Bu noktada Diyarbakır’ımızın da şüphesiz ki gerideki yaşanmışlardan arındırılmış olarak, terör örgütlerinin başta PKK olmak üzere her türlü ihanetinden artık dışlanmış olarak, bütün bu unsurlardan da temizlenmiş olarak, geleceğe doğru taşınması da en öncelikli temel vazifemiz ve mesuliyetimizdir. Bu noktada askerimizin, polisimizin, korucularımızın ortaya koyduğu çaba, hakikaten her türlü takdirin üstündedir. Ben bu vesile ile buradaki büyük ve kahramanlık dolu mücadelede hayatını seve seve feda eden bütün aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum, ruhları şad mekânları cennet olsun. Kahraman gazilerimize de milletçe şükranlarımızı sunuyoruz. En büyük fedakârlık olan canını bu vatana, bayrağa, devlete, imana, ezana, bağımsızlığa feda eden bütün aziz şehitlerimizin varlığının en büyük güvencemiz ve gücümüz olduğunu da belirtmek istiyorum.
Sizler de şerefli Türk ordusunun kahraman birer mensubu ve subayları olarak, Diyarbakır’ımızda bu onurlu ve sorumlu görevi, bayrağı çok başarıyla bugüne kadar taşıdınız. Daha önce de ifade edildi Yarbayımız tarafından, Türkiye’nin çok farklı bölgelerinde görev yaptınız. Hakikaten bu büyük bir cesaret, feragat ve fedakârlık örneğidir. İnsanın konuşlu bulunduğu yerden çok uzaklarda, ama bu dimdik imanla ve kararlılıkla görev yapması her türlü takdirin üzerindedir. Eşlerinden, çocuklarından, bir şekilde esas görev bölgesinden ayrı kalan ama bu imanla bu moralle ile görev yapan Türk askerinde başka bir asker dünyada zor bulunur. Ama biz büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi gücünü damarlarındaki kandan alan, imanını annesinin ilk helal sütünden alan ve babasının hayır duasında vatana adandığını anlayan bir neslin ahfadıyız. Bu değişmeyen, değişmeyecek olan en büyük gücümüz ve şüphesiz kararlılığımızdır. Bugün görevi bitirirken sizleri biz uğurlarken bütün bu dönemde ortaya koyduğunuz başarılı çalışmalar için sizlere ve sizlerin şahsında görev alan tüm personelimize içtenlikle teşekkür ediyorum. Diyarbakır olarak ortaya koyduğunuz bu çok üstün görevden dolayı başta komutanlarınız olmak üzere bütün diğer komutanlarınıza da aynı dileklerimizi iletiyorum. İnanın her birinizin çabası bizi geleceğimize ve birlikte arzuladığımız inşallah aydınlık yarınlarımıza taşıyacak. 4 ay yaklaşık önce devraldığınız bu görevde, ayrılırken bilin ki Diyarbakır sizlerin katkılarıyla geldiniz günden daha güvenli, daha huzurlu ve şüphesiz daha bu anlamda güçlü olacak. Ben ayrılırken her birinize belki olmasa da sizlerin şahsında bütün arkadaşlarınızı hem tebrik etmek, hem de ortaya koyduğu bu çok önemli anlamlı ve başarılı hizmetler nedeni de teşekkür etmek için çağırdım.
“Bugün bu masada bulunan hepimizin ve herkesin ortak sevdası, en büyük amacı ve hayatını feda eden tek davası devlet ve milletin bekasıdır.”
Değerli arkadaşlar bir insanın en büyük onuru, zenginliği, varlığı, manevi olarak elde ettiği makamlar ve ulaştığı hakikaten bu noktadaki konulardır. En büyük görev, en büyük sadakat vatana ve devlete yapılmış görev ve adanmış bir hayattır. Hayatın anlamsızlığı ancak bu değerlerle anlamlı olan ve kalıcılığı ve ölümsüzlüğü ancak böyle tanımlanan bir hayat olursa anlamlı olur. Bugün bu masada bulunan hepimizin ve herkesin ortak sevdası, en büyük amacı ve hayatını feda eden tek davası devlet ve milletin bekasıdır. Biz bu toprakları kanımızla, canımızla ve bugüne kadar büyük fedakârlıklarımızla elimizde tuttuk. Dostumuza güven, düşmanımıza her zaman ürperti salan bir kararlılığın temsilcisi olduk. “Devlet başa kuzgun leşe dedik.” Devlet kavramının hiçbir zaman, hiçbir zaman zedelenmesine devletin ve bağımsızlığımızın simgesi olan bayrağımızın özgürlüğümüzün zerre kadar bu noktada zedelenmesine izin vermedik. Öylesine bir kararı sergiledik ki, bu yüzyılın başında bu topraklarda verdiğimiz mücadele mazlum milletlerin kurtuluşuna vesile oldu. Birçok devletin kurmasına, halkın özgürlüğüne kavuşmasına öncü oldu. Bugün de aynı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Milli ve yerli bir duruşumuzla, teknolojimizle ve savunma sanayimizle her alanda artık bölgede ve dünya üzerinde oyun kuran, bizim dışımızda planları karşı, bizim dışımızda oluşan, Türkiye’yi dışlayan bütün tutumlara karşı duran bir politikanın ve gücün temsilcisi olduk. En büyük kararlılığımız devlet ve milletin bütünleşmesi bu ülküler ve bu idealler uğruna bu heyecanla ve bu imanla bu milletin askerinin, polisinin, korucusunun ve kendisinin aynı hedefle buluşmasıdır. Biz büyüklüğümüzü buradan alıyoruz, asaletimiz buradan alıyoruz, duruşumuz buradan alıyoruz. Dünyanın her bir köşesinde Türk Şehitliği varsa bilin ki ahvadı olduğunuz ecdadımız oralara hakkı, adaleti, düzeni sağlamak için gitti. Sömürmek için değil, o insanlara huzuru, barışı, getirmek için gitti. Kimisi Sina çöllerinde, kimisi Kafkaslarda, kimisi Kore'de kimisi aklınıza gelmeyen en uzak köşelerde, nerede bir kahraman şehidimiz bu milletin bir kahraman evladı varsa o ülkenin insanları tarafından da saygıyı hak etti ve bugüne kadar o saygıyla anıla geldi. Hamdolsun böyle bir geçmişimiz var, hamdolsun böyle büyük bir devlet geleneğimiz var. Sizlere de onun bugün ete kemiğe bürünmüş temsilcilerisiniz. Ben hepinize sizlerin şahsında ki bütün Bornova Tugayının 2. Alayının tüm değerli personeline milletimiz olarak ve Diyarbakır olarak teşekkür ediyoruz. Önünüzdeki görev ve askerlik hayatınızda sağlık, mutluluk, başarı, esenlikler diliyorum. Sevdiklerinizle birlikte gelecek aydınlık günlerde inşallah kalkınmış, gelişmiş ve güçlü bir Türkiye'de tekrar buluşmak dileğiyle hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Konuşmanın ardından Vali Güzeloğlu, ilimize geçici görevle gelen Bornova Jandarma Komando Tugay Komutanlığı 2. Jandarma Komando Tabur Komutanı J. Yb. Nejdet Karaca’ya teşekkür belgesi takdim etti.